CUMA SOHBETLERİ 11- EN DEĞERLİ İNSAN





İki komşu ülkenin hükümdarları birbirleriyle savaşmazlar ama her fırsatta birbirlerini rahatsız ederlerdi. Doğum günleri, bayramlar da ilginç armağanlar göndererek karşıdakine zekâ gösterisi yapma fırsatlarıydı. Hükümdarlardan biri, günün birinde ülkesinin en önemli heykeltıraşını huzuruna çağırdı.
İstediği; birer karış yüksekliğinde, altından, birbirinin tıpatıp aynısı üç insan heykeli yapmasıydı. Aralarında bir fark olacak ama bu farkı sadece ikisi bilecekti. Heykeller hazırlandı ve doğum gününde komşu ülke hükümdarına gönderildi. Heykellerin yanına bir de mektup konmuştu.
Şöyle diyordu heykelleri yaptıran hükümdar: "Doğum gününü bu üç altın heykelle kutluyorum. Bu üç heykel birbirinin tıpatıp aynısı gibi görünebilir. Ama içlerinden biri diğer ikisinden çok daha değerlidir. O heykeli bulunca bana haber ver."
Hediyeyi alan hükümdar önce heykelleri tarttırdı. Üç altın heykel gramına kadar eşitti. Ülkesinde sanattan anlayan ne kadar insan varsa çağırttı.
Hepsi de heykelleri büyük bir dikkatle incelediler ama aralarında bir fark göremediler. Günler geçti. Bütün ülke hükümdarın sıkıntısını duymuştu ve kimse çözüm bulamıyordu. Sonunda, hükümdarın fazla isyankâr olduğu için zindana attırdığı bir genç haber gönderdi. İyi okumuş, akıllı ve zeki olan bu genç, hükümdarın bazı isteklerine karşı çıktığı için zindana atılmıştı.
Başka çaresi olmayan hükümdar bu genci çağırttı. Genç önce heykelleri sıkı sıkıya inceledi, sonra çok ince bir tel getirilmesini istedi.
Teli birinci heykelciğin kulağından soktu, tel heykelin ağzından çıktı.
İkinci heykele de aynı işlemi yaptı. Tel bu kez diğer kulaktan çıktı.
Üçüncü heykelde tel kulaktan girdi ama bir yerden dışarı çıkmadı. Ancaktelin sığabileceği bir kanal kalp hizasına kadar iniyor, oradan öteye gitmiyordu. Hükümdar heykelleri gönderen komşu hükümdara cevabı yazdı :
* Kulağından gireni ağzından çıkartan insan makbul değildir. * Bir kulağından giren diğer kulağından çıkıyorsa, o insan da makbul değildir. * En değerli insan, kulağından gireni yüreğine gömen insandır. Bu değerli hediyen için çok teşekkür ederim."

Yorumlar

Adsız dedi ki…
İlki gıybete giriyor zaten.
Olanı bile anlatmak hiç hoş olmasa gerek.Ne güzel anllatın arkadaşım.
İyi akşamlar
Bal küpü dedi ki…
Ah o dilimizi tutabilsek, birde verilen nasihatları unutmasak,zaten kalbe gömme işi de arkasından gelecektir. Hayırlı cumalar...
Anne İş'te dedi ki…
Ahhh ne keyifli bir sohbetti bu.Ellerinize sağlık.

"...kulağından gireni yüreğine gömen!"

kaç kişi kaldı??????

Paylaşımlar için çok teşekkür ederim,keyifle takipteyim
GeCe dedi ki…
vavvvv son cümleler beni bitirdi çok güzel bir hikayeymiş
pinokyoörgü07 dedi ki…
her cuma kulağımdan girip yüreğimde kalıyorsun ...hayırlı cumalar dilerim ...sevgiyle kal ...
NeS dedi ki…
normalde hangi günde olduğumu pek bilmem. cuma günü olduğunu öğrenince otomatik olarak bu blog ve keyifli cuma sohbetleri aklıma geliyor. harika bir sonuçtu yine. teşekkürler.
Paşa dedi ki…
süper di çok beğendim hikayeyi...cumaların anlamlı hoş sohbetlerinin bitmemesi ümidiyle..
Adsız dedi ki…
çok güzel bi hikaye canım paylaşım için sağol:))
lavantin dedi ki…
virgo sıkı takipcilerinden oldum.Gecen seferki öykünü o hafta sık sık tekrarlamıştım.Herkes bayılmıştı.Sanırım ağızdan ağıza yayılıyor.Bu haftakini ise ,hafta içinde bir radyo kanalında dinledim!bu da çok manalı.Gönlüne yüreğine sağlık.iyi hafta sonları
Mavi Bahçe dedi ki…
Çok güzel bir hikayeydi.Önemli olanda zaten duyduklarımızı yüreğimize gömmek.Paylaşımın için teşekkürler.

Bu blogdaki popüler yayınlar

KOLAY KALICI KILO VERME (63 gunde 18 kg)

MİSTİK RUHLARA SICAK ÇİKOLATA

cuma sohbetleri 36 AHDE VEFA