tag:blogger.com,1999:blog-43309265215748375502024-02-16T22:56:47.870+03:00VİRGOİnsanlar başaklara benzer,içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.
Michel de MontaigneVİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.comBlogger178125tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-32525273878425772232023-08-05T15:10:00.000+03:002023-08-06T00:28:04.136+03:00KOLAY KALICI KILO VERME (63 gunde 18 kg) Merhabalar;<div> Kilo verme maceram 2008 de diyetle (verip alma) 2019 da sporla (verip alma) ile yillar oncesinde basladi.Yillar icinde verilen kilolar tekrar alindi . Bu neden boyle kisir dongu seklinde olmak zorunda miydi. Neden Neden Neden.......<div>Taki bir seyi farkedene kadar......</div><div> Aslinda bedenimiz ideal bedende olmak istiyor.Eyleme de geciyor ama biz bunun farkinda olamiyoruz .Farkettigimiz anda istedigimiz herseyi donusturup degistirme şansımizda var ve bu deneyimi beden bize yasatiyor.</div><div> Ideal bedende saglikli bir yasama gecmek icin;</div><div><br /></div><div> Uluslararası bir kampa katıldım,10 ortomolekuler beslenme koçum var,sizde gerçekten kalıcı kilo vermek ve sağlıklı yasamak isterseniz.</div><div><br /></div><div>Yorumlara veya mail hesabima (gulsevenayar@gmail.com) not birakabilirsiniz.</div><div><br /></div><div><br /></div></div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-77188872240687938982023-04-30T12:11:00.004+03:002023-04-30T12:11:40.614+03:00 Sınırlı inançlarımızı ne etkiler?<p><br /></p><p><br /></p><p>Sınırlı inançlarımız, kendimiz ve dünya hakkında sahip olduğumuz ve bizi tam potansiyelimize ulaşmaktan alıkoyan olumsuz ve yanlış varsayımlardır. Bunlara genellikle korku, sahtekar sendromu, geçmiş deneyimler veya beynimizin bizi acı veya başarısızlıktan korumak için kullandığı bilinçsiz önyargılar neden olur. Ancak bu inançlar, yeni fırsatları keşfetmemizi, sağlıklı ilişkiler geliştirmemizi ve hayatımızda olumlu değişiklikler yaratmamızı da engelleyebilir.</p><p><br /></p><p>Yaygın sınırlayıcı inançların bazı örnekleri şunlardır:</p><p><br /></p><p>- Yeterince iyi değilim.</p><p>- Mutluluğu ya da başarıyı hak etmiyorum.</p><p>- Hiçbir şeyi doğru yapamam.</p><p>- Bunu yapamayacak kadar yaşlı / genç / tecrübesiz / nitelikliyim.</p><p>- Kabul edilmek için mükemmel olmalıyım.</p><p>- Ne değişebilirim ne de büyüyebilirim.</p><p>- Hayatım üzerinde hiçbir kontrolüm yok.</p><p><br /></p><p>Bu inançlar, iş, sağlık, eğitim ve sosyal etkileşimler gibi hayatımızın çeşitli yönlerinde özgüvenimizi, motivasyonumuzu, yaratıcılığımızı ve performansımızı etkileyebilir. Ayrıca, olumsuz inançlarımızı doğrulayacak ve onları güçlendirecek şekilde hareket ettiğimiz, kendi kendini gerçekleştiren bir kehanet oluşturabilirler.</p><p><br /></p><p>Neyse ki, sınırlayıcı inançlarımızın üstesinden gelmenin ve onları daha güçlendirici ve olumlu olanlarla değiştirmenin yolları var. Bunu yapmamıza yardımcı olabilecek bazı stratejiler şunlardır:</p><p><br /></p><p>- Sınırlayıcı inançlarımızı tanımlayın ve bunlara meydan okuyun. Kendimize şu soruları sorabiliriz: Bu inancı desteklemek için hangi kanıtlara sahibim? Bu inanç gerçeklere mi yoksa duygulara mı dayanıyor? Bu inanç bana nasıl yardımcı oluyor ya da zarar veriyor? Bu inancı olan bir arkadaşıma ne söylerdim?</p><p>- Sınırlayıcı inançlarımızı olumlamalarla değiştirin. Sınırlayıcı inançlarımızın tam tersini yansıtan ifadeler oluşturabilir ve bunları düzenli olarak kendimize tekrarlayabiliriz. Örneğin: Yeterince iyiyim. Mutluluğu ve başarıyı hak ediyorum. Karar verdiğim her şeyi yapabilirim. Değerli becerilerim ve deneyimlerim var. Kendimi olduğum gibi kabul ediyorum. Değişebilirim ve büyüyebilirim. Hayatım üzerinde kontrolüm var.</p><p>- Başkalarından geri bildirim ve destek isteyin. Bizi iyi tanıyan insanlarla konuşabilir ve onlardan güçlü ve zayıf yönlerimiz hakkında dürüst fikirlerini isteyebiliriz. Ayrıca, sınırlayıcı inançlarımızı değiştirme sürecinde bize rehberlik edebilecek bir koç, terapist veya akıl hocasından profesyonel yardım isteyebiliriz. Hedeflerimizi ve değerlerimizi paylaşan ve birbirimizin büyümesini destekleyen gruplara veya topluluklara da katılabiliriz.</p><p>- Harekete geçin ve yeni davranışlarla denemeler yapın. Konfor alanımızdan çıkmak ve daha önce yapamayacağımızı düşündüğümüz yeni şeyler denemek için kendimize meydan okuyabiliriz. Ayrıca gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler belirleyebilir, ilerlememizi ve başarılarımızı takip edebiliriz. Başarılarımızı kutlayabilir ve başarısızlıklarımızdan ders alabiliriz. Harekete geçtiğimiz ve korkularımızın üstesinden geldiğimiz için kendimizi de ödüllendirebiliriz.</p><p><br /></p><p>Sınırlayıcı inançlarımızı değiştirerek kendimizi yaşamdaki yeni olasılıklara ve fırsatlara açabiliriz. Özgüvenimizi, mutluluğumuzu ve esenliğimizi de geliştirebiliriz. Zorluklarla yüzleşmede ve hayallerimizin peşinden koşmada daha esnek, uyarlanabilir ve yaratıcı olabiliriz.</p>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-75524212340609304602023-04-25T14:00:00.004+03:002023-04-25T14:00:44.441+03:00Kilo Vermek İçin Ne Yapılmalı<p> </p><p class="MsoNormal"><br /></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><o:p> </o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Kilo kaybı,
sağlıklarını, görünümlerini veya zindeliklerini iyileştirmek isteyen birçok
kişi için ortak bir hedeftir. Bununla birlikte, kilo vermek zor olabilir ve
diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişikliklerinin bir kombinasyonunu gerektirir.
İşte kilo verme konusunda yapılması gerekenler hakkında bazı ipuçları:<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><o:p> </o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">- Gerçekçi
ve spesifik hedefler belirleyin. Belirsiz veya gerçekçi olmayan bir miktarda
kilo vermeyi hedeflemek yerine, vücut yağının belirli bir yüzdesini kaybetmek,
daha küçük bir giysi giymek veya tansiyonunuzu yükseltmek gibi ölçülebilir ve
ulaşılabilir sonuçlara odaklanın.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">- İlerlemeni
takip et. Kilonuzu, vücut yağ yüzdenizi, bel çevrenizi ve diğer sağlık
göstergelerinizi izlemek için bir tartı, bir mezura, bir vücut yağ analiz
cihazı veya bir uygulama kullanın. Bu, motive kalmanıza ve gerekirse planınızı
ayarlamanıza yardımcı olabilir.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">- Dengeli ve
besleyici bir diyet yiyin. Kalori alımınızı, özellikle ilave şekerler, doymuş
yağlar ve rafine karbonhidratlardan azaltın. Meyve, sebze, kepekli tahıllar,
yağsız proteinler ve sağlıklı yağlar tüketiminizi artırın. Bol su için ve alkol
alımınızı sınırlayın.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">- Düzenli
egzersiz yapın ve rutininizi değiştirin. Haftada en az 150 dakika orta
yoğunlukta aerobik aktivite veya 75 dakika yüksek yoğunluklu aerobik
aktivitenin yanı sıra haftada en az iki kez tüm büyük kas grupları için kuvvet
antrenmanı egzersizlerini hedefleyin. Vücudunuzu zorlamak ve can sıkıntısını
önlemek için yürüyüş, koşu, bisiklete binme, yüzme, dans veya yoga gibi farklı
egzersiz türlerini deneyin.<o:p></o:p></span></p>
<p class="MsoNormal"><span style="font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">-
Sürdürülebilir ve eğlenceli yaşam tarzı değişiklikleri yapın. Asansör yerine
merdivenleri kullanmak, dışarıda yemek yerine kendi yemeğinizi hazırlamak veya
bir fitness sınıfına veya spor takımına katılmak gibi fiziksel aktiviteyi ve
sağlıklı beslenmeyi günlük rutininize dahil etmenin yollarını bulun. Masaj,
film gecesi veya yeni bir kıyafet gibi yemek dışı ikramlarla kendinizi
ödüllendirin. Yardıma veya cesaretlendirmeye ihtiyacınız varsa, ailenizden,
arkadaşlarınızdan veya profesyonellerden destek isteyin.<o:p></o:p></span></p>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-60472710994210005542023-04-22T20:29:00.001+03:002023-04-22T20:29:28.292+03:00FREKANSINIZI YÜKSELTİNİZ<p> Refahınızı ve mutluluğunuzu iyileştirmenin yollarından biri de frekansınızı yükseltmektir. Frekans, enerjinizin titreşme hızıdır ve fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal sağlığınızı etkiler. Frekansınızı yükselttiğinizde, kendinizi sevginin, neşenin, huzurun ve bolluğun daha yüksek titreşimlerine hizalarsınız. Ayrıca hayatınıza daha olumlu deneyimler ve fırsatlar çekersiniz. Frekansınızı nasıl yükselteceğinize dair bazı ipuçları:</p><p><br /></p><p>- Şükran pratiği yapın. Minnettarlık, frekansınızı anında yükseltebilen güçlü bir duygudur. Sahip olduklarınızı takdir ettiğinizde ve şükranlarınızı ifade ettiğinizde, bir bolluk sinyali gönderir ve daha fazlasını çekersiniz. Ayrıca odağınızı eksiklikten bolluğa kaydırırsınız, bu da kendinizi daha tatmin olmuş ve memnun hissetmenize yardımcı olur.</p><p>- Meditasyon yap. Meditasyon, zihninizi sakinleştirmek ve frekansınızı yükseltmek için kanıtlanmış bir yöntemdir. Meditasyon yaptığınızda, egonuzun gevezeliğini susturur ve yüksek benliğinizle bağlantı kurarsınız. Ayrıca düşüncelerinizi ve duygularınızı yargılamadan gözlemleyebileceğiniz bir farkındalık durumuna erişirsiniz. Bu, frekansınızı düşüren olumsuz veya sınırlayıcı inançlardan kurtulmanıza yardımcı olur.</p><p>- Olumlamaları kullanın. Olumlamalar, bilinçaltınızı yeniden programlamak için kendinize tekrarladığınız olumlu ifadelerdir. Hedeflerinizi ve arzularınızı destekleyen yeni inançlar ve alışkanlıklar yaratmanıza yardımcı olurlar. Olumlamaları kullandığınızda, düşüncelerinizi ve sözlerinizi tezahür ettirmek istediğiniz şeyle hizalayarak frekansınızı yükseltirsiniz.</p><p>- Müzik dinlemek. Müzik, ruh halinizi iyileştirebilen ve frekansınızı yükseltebilen evrensel bir dildir. Müzik, duygularınızı, düşüncelerinizi ve eylemlerinizi etkileme gücüne sahiptir. Sizinle rezonansa giren müziği dinlediğinizde, şarkının titreşimine uyum sağlar ve onunla uyum sağlarsınız. Niyetinize uygun şarkılar seçerek meditasyonunuzu veya olumlamalarınızı geliştirmek için müziği de kullanabilirsiniz.</p><p>- Doğada vakit geçirin. Doğa, frekansınızı yükseltebilecek bir şifa ve ilham kaynağıdır. Doğada zaman geçirdiğinizde, kendinizi hayatın doğal ritimlerine ve döngülerine maruz bırakırsınız. Ayrıca dünyanın, güneşin, ayın ve yıldızların enerjisini de emersiniz. Doğa, gerçek özünüzle yeniden bağlantı kurmanıza yardımcı olur ve sizi çevreleyen güzelliği ve bolluğu size hatırlatır.</p>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-46309911151746296832023-04-20T09:24:00.000+03:002023-04-20T09:24:34.172+03:00 Daha iyi ilişkiler ve başarı için Duygusal zekanızı nasıl geliştirirsiniz<p><br /></p><p><br /></p><p>Duygusal zeka (EI), başkalarıyla etkili ve yapıcı bir şekilde iletişim kurmak ve ilişki kurmak için duyguları algılama, yorumlama, gösterme, kontrol etme, değerlendirme ve kullanma becerisidir. Bazı uzmanlar, duygusal zekanın yaşamdaki başarı için ıq'dan daha önemli olduğunu öne sürüyor. Yüksek eı'li kişiler daha iyi sosyal becerilere, zihinsel sağlığa ve iş performansına sahip olma eğilimindedir.</p><p><br /></p><p>Ama duygusal zekanızı nasıl geliştirebilirsiniz? İşte EI becerilerinizi geliştirmenize ve bunları çeşitli durumlarda uygulamanıza yardımcı olabilecek bazı ipuçları ve stratejiler.</p><p><br /></p><p>1. Kendi duygularının farkında ol. Eı'nizi geliştirmenin ilk adımı, ne hissettiğinizi ve nedenini anlamaktır. Bunu, farklı olaylar veya insanlar tarafından tetiklenen fiziksel hislerinize, düşüncelerinize ve davranışlarınıza dikkat ederek yapabilirsiniz. Örneğin, bir sunum yapmanız gerektiğinde kalbinizin attığını ve avuçlarınızın terlediğini hissederseniz, gergin veya endişeli hissettiğinizi belirleyebilirsiniz. Kendi duygularınızın farkında olarak, onları daha iyi düzenlemeyi ve aşırı tepki vermekten veya az tepki vermekten kaçınmayı da öğrenebilirsiniz.</p><p><br /></p><p>2. Duygularınızı uygun şekilde ifade edin. Eı'nizi geliştirmenin ikinci adımı, duygularınızı başkalarına açık ve saygılı bir şekilde iletmektir. Bunu, "Öfkeliyim" veya "kendinden geçmişim" gibi belirsiz veya abartılı terimler yerine, duygularınızı doğru bir şekilde tanımlayan "Hayal kırıklığına uğradım" veya "mutluyum" gibi kelimeler kullanarak yapabilirsiniz. Duygularınızı etkili bir şekilde iletmek için yüz ifadeleri, ses tonu ve beden dili gibi sözel olmayan ipuçlarını da kullanabilirsiniz. Örneğin, birine kızgınsanız, bağırmak veya göz temasından kaçınmak yerine sağlam ama sakin bir ses kullanabilir ve göz temasını koruyabilirsiniz.</p><p><br /></p><p>3. Başkalarının duygularını anlayın. Eı'nizi geliştirmenin üçüncü adımı, diğer insanların duygularıyla empati kurmak ve olayları kendi bakış açılarından görmeye çalışmaktır. Bunu, söylediklerini ve nasıl söylediklerini aktif ve dikkatli bir şekilde dinleyerek, sözel olmayan ipuçlarını gözlemleyerek ve düşüncelerini ve duygularını netleştirmek için açık uçlu sorular sorarak yapabilirsiniz. Örneğin, birisi işini kaybettiği için üzgünse, "Bunu duyduğuma üzüldüm. Nasıl başa çıkıyorsun?" endişelenme, yakında başka bir iş bulacaksın."</p><p><br /></p><p>4. Başkalarının duygularını yönetin. Eı'nizi geliştirmenin dördüncü adımı, diğer insanların duygularını olumlu ve yapıcı şekillerde etkilemektir. Bunu, duygularıyla başa çıkmalarına veya hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için destek, geri bildirim, teşvik veya rehberlik sağlayarak yapabilirsiniz. Örneğin, yapacak çok işi olduğu için biri stres altındaysa, görevlerine öncelik vermelerine yardımcı olmayı veya bazı rahatlama teknikleri önermeyi teklif edebilirsiniz.</p><p><br /></p><p>Bu ipuçlarını ve stratejileri izleyerek duygusal zekanızı geliştirebilir ve hayatta daha iyi ilişkilere ve başarıya sahip olmanın faydalarından yararlanabilirsiniz.</p>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-27571084590063237892023-04-12T18:36:00.003+03:002023-04-12T18:36:19.241+03:00 Hislerini Değiştir Hayatın Değişir<p><br /></p><p><br /></p><p>Birçok insan öfke, korku, üzüntü, suçluluk veya utanç gibi olumsuz duygularla mücadele eder. Bu duygular onların ilişkilerini, sağlıklarını, performanslarını ve mutluluklarını etkileyebilir. Ama ya duygularınızı değiştirebilseydiniz ve hayatınızı değiştirebilseydiniz? Ya duygularınızı yönetmeyi ve onları olumlu ve güçlendirici duygulara dönüştürmeyi öğrenebilseydiniz?</p><p><br /></p><p>Bunu yapmanın bir yolu, düşüncelerinizin gücünü kullanmaktır. Düşünceleriniz duygularınızı, duygularınız da eylemlerinizi ve sonuçlarınızı oluşturur. Düşüncelerinizi değiştirerek duygularınızı değiştirebilir ve hayatınızı değiştirebilirsiniz. Bunu yapmanıza yardımcı olacak bazı adımlar şunlardır:</p><p><br /></p><p>1. Hissettiğiniz olumsuz duyguyu ve onu tetikleyen durumu tanımlayın. Örneğin, işyerinde biri sizi eleştirdiği için kızgın hissedebilirsiniz.</p><p>2. Duyguya neden olan olumsuz düşünceyi tanımlayın. Örneğin, "Bana saygı duymuyorlar" veya "Yeterince iyi değilim" diye düşünebilirsiniz.</p><p>3. Olumsuz düşünceye meydan okuyun ve onunla çelişen kanıtlar arayın. Örneğin, başkalarından olumlu geribildirim veya övgü aldığınız zamanları hatırlayabilirsiniz.</p><p>4. Olumsuz düşünceyi daha gerçekçi ve yardımcı olan olumlu veya tarafsız bir düşünceyle değiştirin. Örneğin, "Onların görüşü farklı" veya "Bu geri bildirimden bir şeyler öğrenebilirim" diye düşünebilirsiniz.</p><p>5. Yeni düşüncenin duygularınızı ve davranışlarınızı nasıl değiştirdiğini fark edin. Örneğin, kendinizi daha sakin ve daha güvenli hissedebilir ve eleştirilere daha yapıcı bir şekilde yanıt verebilirsiniz.</p><p><br /></p><p>Duygularınızı değiştirerek hayatınızı birçok yönden değiştirebilirsiniz. Daha şefkatli ve anlayışlı davranarak ilişkilerinizi geliştirebilirsiniz. Stres ve kaygıyı azaltarak sağlığınızı iyileştirebilirsiniz. Daha odaklı ve motive olarak performansınızı artırabilirsiniz. Daha minnettar ve iyimser davranarak mutluluğunuzu artırabilirsiniz.</p><p><br /></p><p>Unutmayın, hislerinizi değiştirme ve hayatınızı değiştirme gücüne sahipsiniz. Tek gereken, düşüncelerinizde bir değişiklik.</p>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-37705074190367221842023-04-11T10:49:00.000+03:002023-04-11T10:49:12.423+03:00 Kuantum Düşüncesi<p> <span style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 16pt;">Kuantum
düşüncesi, klasik mantığın ve doğrusal nedenselliğin varsayımlarına ve
sınırlamalarına meydan okuyan yeni bir düşünce paradigmasıdır.</span></p><p><span style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 16pt;"> Kuantum
düşüncesi, belirsizlik, dolaşıklık, süperpozisyon ve yerel olmama gibi kuantum
fiziğinin ilkelerine dayanır.</span></p><p><span style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 16pt;"> Kuantum düşüncesi, gerçekliğin karmaşıklığını ve
belirsizliğini kucaklamamıza ve her durumda var olan çoklu olasılıkları ve bakış
açılarını keşfetmemize olanak tanır. </span></p><p><span style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 16pt;">Kuantum düşünme aynı zamanda zihnimizin
yaratıcı potansiyelinden yararlanmamızı ve rasyonel seviyenin ötesinde yatan
daha derin zeka ve sezgiyle bağlantı kurmamızı sağlar.</span></p><p><span style="font-family: Calibri, "sans-serif"; font-size: 16pt;"> Kuantum düşünme sadece
bir entelektüel egzersiz değil, 21. yüzyılda yaşamanın ve çalışmanın pratik ve
dönüştürücü bir yoludur.</span></p><span style="font-family: "Calibri","sans-serif"; font-size: 11.0pt; line-height: 115%; mso-ansi-language: TR; mso-ascii-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: "Times New Roman"; mso-bidi-language: AR-SA; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-language: EN-US; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-hansi-theme-font: minor-latin;"></span>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-83426275702261276902023-04-06T16:16:00.000+03:002023-04-06T16:16:41.631+03:00Sınırlı İnançlar Nasıl Değişir<div>Sınırlı inançlar, potansiyelimizi ve mutluluğumuzu sınırlayan kendimiz, başkaları ve dünya hakkında sahip olduğumuz varsayımlar ve inançlardır. Genellikle çocuklukta veya travmatik deneyimlerle oluşurlar ve bilinçaltı zihnimizde derinden kökleşebilirler. Sınırlı inançlar, onların farkına vardığımızda, onlara meydan okuduğumuzda ve onları daha güçlendirici ve olumlu inançlarla değiştirdiğimizde değişebilir. İşte sınırlı inançlarınızı değiştirmek için bazı adımlar:</div><div><br /></div><div>1. Sınırlı inançlarınızı tanımlayın. Bunu, bir meydan okuma veya bir hedefle karşılaştığınızda ortaya çıkan olumsuz düşünce ve duyguları fark ederek yapabilirsiniz. Örneğin, yeni bir kariyere başlamak istiyorsanız ancak endişeli ve şüpheli hissediyorsanız, "Yeterince iyi değilim" veya "Gerekenlere sahip değilim" gibi sınırlı bir inancınız olabilir.</div><div>2. Sınırlı inançlarınızı sorgulayın. Bunu, sınırlı inançlarınızın doğru, rasyonel ve yardımcı olup olmadığını kendinize sorarak yapabilirsiniz. Örneğin kendinize şu soruyu sorabilirsiniz: "Yeterince iyi olmadığım doğru mu?" veya "Hangi kanıt</div><div><div>3. Sınırlı inançlarınızı güçlendirici inançlarla değiştirin. Bunu, sınırlı inançlarınıza karşı koyan ve güçlü yönlerinizi ve yeteneklerinizi güçlendiren olumlu olumlamalar oluşturarak yapabilirsiniz. Örneğin, kendinize "Yeterince iyiyim" veya "Gerekenlere sahibim" veya "Öğrenebilir ve büyüyebilirim" diyebilirsiniz. Benzer zorlukların üstesinden gelmiş veya benzer hedeflere ulaşmış kişilerin örneklerini de bunu yapabileceğinizin kanıtı olarak kullanabilirsiniz.</div><div>4. Güçlendirici inançlarınızı yeni realiteniz olana kadar tekrarlayın. Bunu, özellikle sınırlı inançlarınızı tetikleyen bir durumla karşı karşıya kaldığınızda, onaylamalarınızı her gün yüksek sesle veya zihninizde söyleyerek yapabilirsiniz. Ayrıca bunları yazabilir, görselleştirebilir veya ses kaydı olarak dinleyebilirsiniz. Güçlendirici inançlarınızı ne kadar çok tekrarlarsanız, bilinçaltınıza o kadar çok batar ve davranışlarınızı ve sonuçlarınızı etkiler.</div></div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-74113203227324790302023-04-04T12:58:00.009+03:002023-04-04T13:04:29.096+03:00SINIRLAYICI İNANÇ<div>Sınırlayıcı bir inanç, sizi tam potansiyelinize ulaşmaktan alıkoyan bir düşünce veya varsayımdır. Genellikle zamanla içselleştirdiğiniz korku, şüphe veya olumsuz deneyimlere dayanır. Sınırlayıcı inançlar benlik saygınızı, güveninizi, motivasyonunuzu ve eylemlerinizi etkileyebilir. Hedeflerinizi takip etmenizi, risk almanızı veya yeni şeyler denemenizi engelleyebilirler. Sınırlayıcı inançlara bazı örnekler:</div><div><br /></div><div>- Yeterince iyi değilim.</div><div>- Başarıyı hak etmiyorum.</div><div>- Hiçbir şeyi doğru yapamıyorum.</div><div>- Bunu yapmak için çok yaşlı/gencim/deneyimsizim.</div><div>- Bunu yapacak becerim/kaynaklarım/zamanım yok.</div><div>- Bunu yapacak kadar zeki/yaratıcı/yetenekli değilim.</div><div><br /></div><div>Sınırlayıcı inançlar gerçekler değildir. Bunlar, sizin gerçek olarak benimsediğiniz gerçekliğin öznel yorumlarıdır. Sabit veya kalıcı değillerdir. Farkındalık, kanıt ve eylemle onlara meydan okuyabilir ve değiştirebilirsiniz. Sınırlayıcı inançlarınızın üstesinden gelmek için bazı adımlar:</div><div><br /></div><div>- Sınırlayıcı inançlarınızı tanımlayın. Bunları yazın ve nereden geldiklerini inceleyin. Gerçeklere mi yoksa görüşlere mi dayanıyorlar? Yararlı mı yoksa zararlı mı? Mevcut durumunuzla alakalı mı yoksa modası geçmiş mi?</div><div>- Sınırlayıcı inançlarınıza meydan okuyun. Onlarla çelişen veya onları zayıflatan kanıtlar bulun. Benzer inançların üstesinden gelen veya başarmak istediğiniz şeyi başaran insanlardan örnekler arayın. Onlara inanmasaydın ne olurdu diye sor kendine. Nasıl farklı hisseder ve farklı davranırdın?</div><div>- Sınırlayıcı inançlarınızı güçlendirici inançlarla değiştirin. Hedeflerinizi ve değerlerinizi destekleyen olumlu ve gerçekçi ifadeler oluşturun. Bunları pekiştirmek için onaylamalar, görselleştirme ve olumlu kendi kendine konuşma kullanın. Bunları her gün tekrarlayın ve doğruymuş gibi davranın.</div><div>- Güçlendirici inançlarınız için harekete geçin. Yeni inançlarınızla uyumlu küçük ve spesifik hedefler belirleyin. Bunları yönetilebilir adımlara ayırın ve ilerlemenizi takip edin. Başarılarınızı kutlayın ve başarısızlıklarınızdan ders alın. Vizyonunuzu paylaşan diğerlerinden geri bildirim ve destek isteyin.</div><div><br /></div><div>Sınırlayıcı inançlar gerçek değildir. Onlar sadece doğru zihniyet ve strateji ile üstesinden gelebileceğiniz engellerdir. İnançlarınızı değiştirerek realitenizi değiştirebilir ve istediğiniz hayatı yaratabilirsiniz.</div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-18917480833838957512023-04-03T15:36:00.000+03:002023-04-03T15:36:48.769+03:00 Bilinç Altını Olumlama Yaparak Değiştirme <p> Bilinç altı olumlamaları, zihninizi istediğiniz yönde değiştirmenize yardımcı olabilecek güçlü araçlardır. Bilinç altınız, bilinçli düşüncelerinizden daha fazla etkilenir ve davranışlarınızı, duygularınızı ve inançlarınızı şekillendirir. Bilinç altınıza olumlu mesajlar göndererek, kendinize daha fazla güvenebilir, hedeflerinize ulaşabilir ve hayatınızı iyileştirebilirsiniz. Bilinç altı olumlamalarını kullanmak için, şu adımları izleyebilirsiniz:</p><p><br /></p><p>- Olumlamalarınızı olumlu, net ve şimdiki zamanda yazın. Örneğin, "Ben başarılıyım", "Ben sağlıklıyım", "Ben mutluyum" gibi.</p><p>- Olumlamalarınızı her gün tekrarlayın. Sabah uyandığınızda ve akşam yatmadan önce en az 10 kez söyleyin. Ayrıca gün içinde de fırsat buldukça tekrarlayabilirsiniz.</p><p>- Olumlamalarınızı söylerken duygusal olarak hissedin. Sadece sözcükleri tekrarlamak yerine, gerçekten inanın ve hissedin. Olumlamalarınızın size nasıl fayda sağlayacağını hayal edin.</p><p>- Olumlamalarınızı yazın veya görebileceğiniz bir yere asın. Böylece sık sık gözünüze çarpar ve bilinç altınıza daha kolay işler. Aynanızın üzerine, buzdolabınıza, bilgisayarınıza veya telefonunuza yapıştırabilirsiniz.</p><p>- Olumlamalarınızı değiştirin veya yenileyin. Zamanla olumlamalarınızın etkisini kaybedebileceğini veya yeni hedeflerinizin oluşabileceğini unutmayın. Bu yüzden olumlamalarınızı düzenli olarak gözden geçirin ve ihtiyacınıza göre değiştirin veya yenileyin.</p><p><br /></p><p>Bilinç altı olumlamaları, hayatınızda olumlu değişiklikler yapmanız için size destek olur. Ancak tek başına yeterli değildir. Aynı zamanda eyleme geçmeniz, kendinizi geliştirmeniz ve fırsatları değerlendirmeniz de gereklidir. Bilinç altı olumlamaları ile birlikte çalıştığınızda, hayallerinizi gerçeğe dönüştürebilirsiniz.</p><div><br /></div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-89006371635987131562023-04-02T08:42:00.003+03:002023-04-02T09:19:45.963+03:00 Abraham Hicks'in Bolluk Oyunu<p><br /></p><p>AH SEBEBİM BİLİNÇALTI BİRAZDA OYNAYALIM SENİNLE,,,,,</p><p>Degişim dönüşüm için güzel bir teknik nasilmi cok kolay ....</p><p>Bolluk oyunu, hayatınıza daha fazla para ve bolluk çekmenin eğlenceli ve güçlü bir yoludur. </p><p>Odaklandığınız şeyin genişlediği ve evrenin sizin titreşiminize yanıt vererek size arzu ve beklentinize uygun şeyler sunduğu ilkesine dayanır. </p><p>Bolluk oyunu basittir</p><p> Her gün evrenden belli bir miktar para aldığınızı hayal edersiniz ve onu istediğiniz şeye harcarsınız.</p><p> İlk gün 1.000$ ile başlıyorsunuz ve miktarı her gün 1.000$ artırıyorsunuz. </p><p>Amaç, her gün aldığınız tüm parayı harcamak ve bu konuda iyi hissetmektir. </p><p>Bolluk oyunu, hayal gücünüzü genişletmenize, tercihlerinizi netleştirmenize, para ve bolluk akışınızı artırmanıza, titreşiminizi zenginlik ve refah düzeyine yükseltmenize yardımcı olur. </p><p>Bu oyunu oynayarak, evrene hayatınızda daha fazla para ve bolluk almaya hazır olduğunuzu ve bunun size mükemmel zamanlama ve şekillerde geleceğine güvendiğinizi söylüyorsunuz. </p><p>Abraham Hicks'in bolluk oyunu, sadece 30 günde zihniyetinizi değiştirebilecek ve finansal bolluğu çekebilecek harika bir tezahür tekniğidir. Oynamaya hazır mısın?</p>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-44798295101084448352023-03-31T11:28:00.003+03:002023-03-31T12:55:41.445+03:00MEDİTASYON NASIL YAPILIR<p></p><div class="separator" style="clear: both;"><span><a name='more'></a></span><br /></div><br /> <span style="color: #202124; font-family: inherit; font-size: 28px; text-align: initial; white-space: pre-wrap;">Meditasyon, sessiz bir yerde rahatça oturmak ve<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjurZ0fv_6pVkPiWXfpvAfFQuxqs0lvHxx9Q0L0MPh9_3JhxyccF96xsH7AarFpjOmlFoWTncBLN6Oc2rvJjRYIb_psHzbEr9tjfpJOBn3U8OU79Ntm3iW7sAg2EpNvk3jSh9I16Lwi3yECjqsm7vBY1HyAViYc7Yy5m5N9UNvY22zm24TP5r5lgHIjCg/s1920/yoga-2176668_1920.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" data-original-height="1280" data-original-width="1920" height="213" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjurZ0fv_6pVkPiWXfpvAfFQuxqs0lvHxx9Q0L0MPh9_3JhxyccF96xsH7AarFpjOmlFoWTncBLN6Oc2rvJjRYIb_psHzbEr9tjfpJOBn3U8OU79Ntm3iW7sAg2EpNvk3jSh9I16Lwi3yECjqsm7vBY1HyAViYc7Yy5m5N9UNvY22zm24TP5r5lgHIjCg/s320/yoga-2176668_1920.jpg" width="320" /></a></div><br /> nefesinize odaklanmaktır. </span><p></p><p><span style="color: #202124; font-family: inherit; font-size: 28px; text-align: initial; white-space: pre-wrap;">Gözlerinizi kapatabilir veya açık tutabilirsiniz, hangisi size daha doğal geliyorsa. Odaklanmanıza yardımcı olması için zihninizde sessizce tekrarladığınız bir mantra, bir kelime veya cümle de kullanabilirsiniz. </span></p><p><span style="color: #202124; font-family: inherit; font-size: 28px; text-align: initial; white-space: pre-wrap;">Amaç, düşüncelerinizi ve duygularınızı yargılamadan veya onlara bağlanmadan gözlemlemektir. Onları fark edebilir ve gökyüzünden geçen bulutlar gibi gitmelerine izin verebilirsiniz. </span></p><p><span style="color: #202124; font-family: inherit; font-size: 28px; text-align: initial; white-space: pre-wrap;">Meditasyon rahatlamanıza, stresi azaltmanıza, ruh halinizi iyileştirmenize ve esenliğinizi artırmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca daha fazla farkındalık, şefkat ve bilgelik geliştirmenize yardımcı olabilir. </span></p><p><span style="color: #202124; font-family: inherit; font-size: 28px; text-align: initial; white-space: pre-wrap;">Meditasyon, inançları veya geçmişi ne olursa olsun herkesin yapabileceği bir uygulamadır.</span></p><p><span style="color: #202124; font-family: inherit; font-size: 28px; text-align: initial; white-space: pre-wrap;">Günde birkaç dakika ile başlayabilir ve seanslarınızın süresini ve sıklığını kademeli olarak artırabilirsiniz. Pek çok meditasyon türü ve stili vardır, böylece deneyebilir ve sizin için en iyi olanı bulabilirsiniz.</span></p><p><span style="color: #202124; font-family: inherit; font-size: 28px; text-align: initial; white-space: pre-wrap;">Meditasyon, kendinizle ve şimdiki anla bağlantı kurmanın basit ve güçlü bir yoludur.</span></p>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-82719576457594914552023-03-29T17:11:00.003+03:002023-03-29T17:11:58.130+03:00BİLİNÇ ALTI VE DEĞİŞİM<p> Bilinç altı, zihnimizin görünmeyen ve farkında olmadığımız kısmıdır. Bilinç altı, yaşadığımız olayları, duyguları, korkuları ve arzuları depolar. Bu depolanan bilgileri temizleyip , değiştirebilir veya güçlendirebiliriz . Bilinç altı ile çalışmanın birçok yolu vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:</p><p><br /></p><p>- Hipnoz: Hipnoz, bilinçli zihni gevşeterek bilinç altına ulaşmayı sağlayan bir tekniktir. Hipnoz ile bilinç altındaki olumsuz inançlar, travmalar ve blokajlar ortaya çıkarılıp çözülebilir. Hipnoz, profesyonel bir kişi tarafından yapılmalıdır.</p><p>- Meditasyon: Meditasyon, zihni sakinleştirerek bilinç altına erişmeyi kolaylaştıran bir uygulamadır. Meditasyon ile bilinç altındaki sınırlayıcı düşünceler fark edilip değiştirilebilir. Meditasyon, herkes tarafından yapılabilir.</p><p>- Olumlamalar: Olumlamalar, bilinç altını yeniden programlamak için kullanılan pozitif cümlelerdir. Olumlamalar ile bilinç altındaki istenmeyen alışkanlıklar, korkular ve davranışlar yerine istenen hedefler, duygular ve davranışlar yerleştirilebilir. Olumlamalar, her gün tekrarlanmalıdır.</p><p><br /></p><p>. Bilinç altı ile çalışarak hayatımızın sorumluluğunu alabilir ve istediğimiz hayatı yaratabiliriz Bu.kişisel gelişim ve mutluluk için önemli bir adımdır</p><div><br /></div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-20213069709161972862023-03-27T09:33:00.000+03:002023-03-27T09:33:56.197+03:00 Hayatımda neyi değiştirmeliyim?<p> Bu soru birçok insanın kafasını kurcalayan bir sorudur. Hayatımızda değiştirmek istediğimiz pek çok şey olabilir. Belki işimizden memnun değilizdir, belki ilişkilerimizde sorunlar yaşıyoruzdur, belki sağlığımızı ihmal ediyoruzdur, belki de kendimizi geliştirmek için fırsat bulamıyoruzdur. Peki hayatımızda neyi değiştirmeliyiz?</p><p><br /></p><p>Hayatımızda değiştirmek istediğimiz şeyleri belirlemek için öncelikle kendimize dürüst olmalıyız. Kendimizi tanımak, güçlü ve zayıf yönlerimizi bilmek, hayattan ne beklediğimizi ve neye değer verdiğimizi anlamak önemlidir. Böylece hayatımızda değiştirmek istediğimiz şeyleri öncelik sırasına göre listeleyebiliriz.</p><p><br /></p><p>Hayatımızda değiştirmek istediğimiz şeyleri belirledikten sonra bunları gerçekleştirmek için bir plan yapmalıyız. Plan yapmak bize hem motivasyon hem de yol gösterici olacaktır. Planımızı yaparken SMART (spesifik, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamana bağlı) hedefler belirlemeye dikkat etmeliyiz. Hedeflerimizi küçük adımlara bölerek daha kolay ulaşabiliriz.</p><p><br /></p><p>Hayatımızda değiştirmek istediğimiz şeyleri gerçekleştirmek için planımızı uygulamaya başlamalıyız. Planımızı uygularken karşılaşabileceğimiz zorluklara hazırlıklı olmalıyız. Zorluklar bizi yıldırmasın, pes etmeyelim. Başarıya giden yol sabır ve azim gerektirir. Ayrıca kendimize destek olacak insanlarla çevrelenmeliyiz. Arkadaşlarımız, ailemiz, mentorlarımız bize yardımcı olabilir.</p><p><br /></p><p>Hayatımızda değiştirmek istediğimiz şeyleri gerçekleştirdikçe kendimizi daha mutlu ve tatmin olmuş hissedeceğiz. Hayatımızda değiştirmek istediğimiz şeyler aslında hayallerimizdir. Hayallerimize ulaşmak için cesur ve kararlı olmalıyız. Hayatımızda neyi değiştirmeliyiz? Cevabını kendimiz verelim ve harekete geçelim!</p>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-65787326137685368082023-03-26T11:31:00.000+03:002023-03-26T11:31:18.161+03:00OLUMLAMA YAPMAK <p>Merhaba, </p><p> Bu yazimda olumlama nedir, nasıl yapılır ve neden önemlidir hakkında konuşmak istiyorum. Olumlama, hayatınızı değiştirebilecek güçlü bir kişisel gelişim yöntemidir. Olumlama yapmak, olumlu cümleler kullanarak bilinçaltınızı yeniden programlamak ve evrene istediğiniz mesajları vermek demektir. Olumlama yaparak kendinize güveninizi artırabilir, başarıya ulaşabilir, mutlu ve huzurlu olabilirsiniz. </p><p> - OLUMLAMA, kendinize ve hayatınıza güven duymanızı sağlayan bir süreçtir.</p><div><div>- OLUMLAMA, olumlu düşünce ve duyguları pekiştirmek için kullanılan bir tekniktir</div><div><br /></div><div>- OLUMLAMA, kendinize her gün tekrarladığınız cümlelerle yapabilirsiniz.</div><div><br /></div><div>- OLUMLAMA, hedeflerinize ulaşmanıza ve hayallerinizi gerçekleştirmenize yardımcı olur.</div><div><br /></div><div>- OLUMLAMA, sizi mutlu, huzurlu ve başarılı kılar.</div></div><div><br /></div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-50985446044065308592023-03-26T11:11:00.002+03:002023-03-26T11:11:45.896+03:00Motivasyon için ne yapmalıyız? Motivasyon için ne yapmalıyız?<div> <span style="background-color: white;">Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişebilir, ancak bazı ortak noktalar vardır.</span></div><div><span style="background-color: white;"> Öncelikle, kendimize hedefler belirlemeliyiz.</span></div><div><span style="background-color: white;"> Hedeflerimiz bizi ileriye taşıyan ve bize yön veren şeylerdir.</span></div><div><span style="background-color: white;"> Hedeflerimizi belirlerken akıllı, ölçülebilir, ulaşılabilir, gerçekçi ve zamana bağlı olmasına dikkat etmeliyiz. </span></div><div><span style="background-color: white;"> İkinci olarak, hedeflerimize ulaşmak için plan yapmalıyız. </span></div><div><span style="background-color: white;">lanımız adım adım neler yapacağımızı göstermeli ve bizi motive edecek küçük başarılar içermelidir. Planımızı uygularken karşılaşabileceğimiz zorluklara hazırlıklı olmalı ve pes etmemeliyiz. </span></div><div><span style="background-color: white;">Üçüncü olarak, kendimizi ödüllendirmeliyiz. </span></div><div><span style="background-color: white;">Hedeflerimize ulaştığımızda veya planımızda ilerleme kaydettiğimizde kendimize küçük hediyeler vererek motivasyonumuzu arttırabiliriz. Ödüllerimiz bizi mutlu eden ve rahatlatan şeyler olmalıdır. Son olarak, kendimize inanmalıyız. Kendimize güven duymalı ve başarabileceğimize odaklanmalıyız.</span></div><div><span style="background-color: white;"> Kendimizi olumlu cümlelerle desteklemeli ve başkalarının olumsuz yorumlarına kulak asmamalıyız. Motivasyonumuzu yüksek tutmak için bu ipuçlarını deneyebilirsiniz. Unutmayın, motivasyon sizin elinizde!</span></div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-46258887954189330392023-03-24T09:55:00.000+03:002023-03-24T09:55:05.980+03:00CUMA'YA MERHABA;MERHABA ; TÜM KAİNAT
Bir baktim ki yillari sayamadim ,saymakta istemedim dogrusu geriye donüp baktigimda her yaşananin nasil neden ve nicin oldugunu ...
Sorgulardim arastirirdim...
Yanlis veya dogrular veya zannettikletimiz bizi nerelere götürdü.
Ey insanoglu;Sen ve ya ben kimim bul kendini...
YENIDEN ve YENILEN
ŞİMDİ BAŞLAMAK ZAMANI...<div class="separator" style="clear: both;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDDfXuFTnKt_jzVXAfHrzMki5Om9WlzDyMxtQgyAabIxr7hM5xXCRLHFV37wMYQDDHbHfBIaDK1FZZyqbMoM6Eq8HYoo2BCg8wVHBGpRKW3Pn-mFCYXbWRlId99iL_tYToakvQo_Ew6gOfQmkezsVtU3MNIwQ_s-uPfegk_StmyAMoaqbismFU39NyAQ/s117/AX1FJ32CA2ZUJ1ECAOHX5LZCAS8RKM4CA7R8SNHCAKACKSKCAO0CAW1CAGGYOK4CA6PA4X0CAYQR9EWCAEQYQEBCAVLSKTDCAA044FGCA8QANJDCA9G4U5FCA7KVT7MCANCLR74CAHNUTCQCA54UVDUCA1PF0AE.jpg" style="display: block; padding: 1em 0; text-align: center; "><img alt="" border="0" height="200" data-original-height="117" data-original-width="96" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgDDfXuFTnKt_jzVXAfHrzMki5Om9WlzDyMxtQgyAabIxr7hM5xXCRLHFV37wMYQDDHbHfBIaDK1FZZyqbMoM6Eq8HYoo2BCg8wVHBGpRKW3Pn-mFCYXbWRlId99iL_tYToakvQo_Ew6gOfQmkezsVtU3MNIwQ_s-uPfegk_StmyAMoaqbismFU39NyAQ/s200/AX1FJ32CA2ZUJ1ECAOHX5LZCAS8RKM4CA7R8SNHCAKACKSKCAO0CAW1CAGGYOK4CA6PA4X0CAYQR9EWCAEQYQEBCAVLSKTDCAA044FGCA8QANJDCA9G4U5FCA7KVT7MCANCLR74CAHNUTCQCA54UVDUCA1PF0AE.jpg"/></a></div>
VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-91384256729657795032012-01-28T22:57:00.001+02:002012-01-28T22:57:32.708+02:00Sev de Gel Evladım Sev de Gel<strong><span style="font-family: Arial, Helvetica, sans-serif;">Bir gün bir genç, Mevlananın kapısına gelip ;</span></strong><br />
<br />
_”beni müridliğe kabul buyurun efendim” diyerek niyazda bulunur…<br />
<br />
Mevlana gence bakar ve<br />
_”hiç aşık oldunuz mu evladım?” <br />
<br />
diye sual eyler.<br />
Genç şaşkın bir halde ne diyeceğini bilemez.<br />
Mevlana, müridliğe kabul edilmesi için önce bir kulu sevmiş olması gerektiği söyler ve genci geri gönderir.<br />
Genç ne yapacağını bilemez bir hal içinde ertesi gün tekrar tekkenin kapısını çalar ve isteğini yeniler.<br />
Mevlana sualinde ısrarlıdır ve genci tekrar geri gönderir.<br />
Üçüncü gün genç dayanamaz ve Mevlanaya bu isteğinin hikmetini sorar.<br />
Mevlana mütebessim bir çehreyle müride döner ve<br />
<br />
_”Bir kulu dahi sevmekten aciz olan, nasıl yüceler yücesi ALLAHA aşık olmaya yol bulur?<br />
Bir kulun ateşine yanmamış gönül, yüceler yücesinin aşkını nasıl bilsin de yansın?<br />
Sev de Gel Evladım Sev de Gel !VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-68086770966613079612010-02-12T09:44:00.001+02:002010-02-12T09:48:33.161+02:00cuma sohbetleri 52 aşk ın ateşi<div><br /></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family: Arial; font-size: 14px; "><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><br />E<span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>skici babanın ebedi istirahatgâhı Bursa'da Tezveren Hz. giderken dar sokakların hemen kenarındaki yol üzerinde bulunmaktadır</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Sokakta bir adam , başını iki eli arasına almış, ağlıyordu. Binek taşının üzerine oturmuştu! Hava iyice ayazlamıştı, neredeyse sabah ezanları okunacaktı. Ağlayan adam, birden dizi dibinde bir kimsenin belidiğini gördü. Gelen çok sessiz gelmişti. Onun zuhur anında , ağlayan , içinde en ufak bir kederi, bir sıkıntısı kalmadığını anlayıverdi.başını kaldırıp gelenin yüzüne baktıçocuksu çocuksu , gözlerini, göz yaşlarından ıslanan sakalını sildi.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>-</b></span><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b> Neden ağlıyorsun?</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Karım evden kovdu?</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Kimsin Sen?</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Ben mi? Eskici Baba! şu köşedeki küçücük dükkanda... Beni hiç görmedinmi?</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Gördüm. Ben kimim. biliyormusun?</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Şeyh Üftade'sin. Seni tanımayan varmı?</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Neden evden kovuldun?</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Hacca gidemediğim için... Karım hacı karısı olmak istiyor... Yıllardır başımın etini yer, ama ben fukara bir eskiciyim, iki kuruşu bir araya getiremiyorum ki!</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Şimdi hacca gitmek istermisin?</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Neye yarar? Yarın hacılar Arafat'ta olacaklar, onlara yetişmemin imkânı yok ki!</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- İstersen sen de yarın Arafat'ta olabilirsin.</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Benimle şaka etme üftade!</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Hayır , şaka etmiyorum, kapa gözünü! Haydi Allah selamet versin!</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Davacı kadını, Bursanın en ünlü kadısı Aziz Mahmut Hüdaî Efendinin önüne getirdiler; nefes almadan belki bir saat konuştu. "Artık bu adamla oturamam Kadı Efendi!" diyordu. "Kurban bayramından iki gün evvel Bursa'da olduğunu herkes biliyor. Halbuki ona sorun Hacca gitmiş, Arafat'a çıkmış, şeytan taşlamış, zemzemler, sürmeler getirmiş... beni aldatıyor, nasıl gidermiş? Bir alayda yalancı şahit bulmuş. Hepsi , Eskici Baba orada bizimle beraberdi diye yemin üstüne yemin basıyorlar.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Kadı Şahitleri dinledi: Evet! Eskici Baba Hicaz'a gitmiş hacı olmuştu. Bursa'daki şahitleri dinledi:Evet Eskici Baba Kurban bayramından iki gün evvel Bursa'daydı.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Bursa'nın ünlü kadısı şahitlerin sözüne göre, Eskici Babayı Hac yapmış kabul ederek kadının boşanma isteğini geri çevirdi. Fetvayı vermişti ama bu işte anlayamadığı bir yan vardı. Zaten son zamanlarda her işte ona iki yan görünüyordu; bir akıl erdirebildiği , bir de akıl erdiremediği yan! Bilgindi, develer yükü kitap okumuştu. Aklı herşeye erer zannediyordu. Fakat bir gece rüyasında cehennemi görmüş , rahatını huzurunu kaybedivermişti. O günden sonra Ferhadiye medresesinde kürsüdeyken ya da bir davayı halle uğraşırken aklına gelse soğuk terler döküyordu.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Bozulmuş düzenini yerine getirecek, kaybettiği huzurunu ona geri verecek bir şey arıyordu. Bu aradığı neydi? kimdi? sorsanız ünlü kadı cevabını veremezdi.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Aziz Mahmut Efendi, Eskici Baba'yı dükkanında buldu:</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>- Bana bak eskici! Diye başladı. "Fetvayı aldın. Şahitlerin seni kurtardı Şimdi söyle bakalım bu işin iç yüzünde ne var?"</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Eskici saflık kapısından girdi, hangi işti, ne olabilirdi? iç yüzü filan yoktu... diye kem küm etti , kadıyı kandıramadı. İnkar kapısından girdi: gittim işte geldim işte... diye kem küm etti. kadıyı kandıramadı.Yalanı, dolanı beceremezde... Oturdu, o sabah ezanı başına gelenleri bir bir anlattı. Lakırdısının sonu yarım kalmıştı. Kadı Üftade'nin adını duyunca yerinden fırladı. Aradığı oydu işte! Daha adını duyar duymaz gönlüne bir aydınlık gelmiş,kalbinin üstündeki ağır yük kalkmıştı.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Şeyh üftade, Aziz Mahmut Hüdai'yi dinledi, dinledi, dinledi. sonra nazlı nazlı boynunu büktü: "Yazık Kadı Efendi!" dedi "Yalış kapı çaldın. Burası yokluk kapısıdır, biz yokluk kapısının kuluyuz. Sen ise varlık kapısının adamısın, ikimiz bağdaşamayız. Senin ilmin var bilgin var şanın, şerefin, malın, mülkün... kısaca Allah'tan başka her şeyin, yani dünyan varç Bizim hiç, hiç bir şeyimiz yok! Allah'tan başka!</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Aziz Mahmut'un gözlerinden iki sira yaş iniyordu. "</b></span><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Her şeyimi, bu kapının önünde bırakıyorum. Şanımı şerefimi, malımı, mülkümü... her şeyimi. Yeter ki sen elini üzerimden çekme!" dedi.</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Ertesi gün ve daha sonraki günler Bursa Şer'iye mahkemesi'nin en ünlü kadısı , görevi başına gelmedi, makamı boş kaldı. İşini gücünü, kitabını defterini, adını şanını birakmışbir aba bir asâ, Üftadenin kapısına kul olmuştu.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Halkın nazarında velî ile deli arasında büyük fark yoktur. Aziz Mahmut Hüdai'nin adı tez vakitte Bursa'da Deli Kadı oluverdi. Şehir çelkalandı, çalkalandı, günlerce bu olayı konuştu. Sonra her zaman olduğu gibi usandı, peşini bırakıverdi. Mürşid ve mürid baş başa, can cana kaldılar.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Aziz Mahmut Hüdai mürsidini aştan üstün bir duyguyla seviyordu. Develer yükü kitabın ona öğretemediğini Üftade'nin bir bakışı öğretiyor, gönlünden geçen bir sualine bin cevap birden geliyor, müşküller müşkülden çözülüyor, imkânsızlar mümkün oluyordu.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Üftade mürüdine "Hakkı sevmek ancak Khalkı sevmekle mümkün olur" diye öğretiyordu. "Her zerrede Hakkı göreceksin, Her zerreye Hak muamelesi yapacaksın, başka yolu yoki bu böyledir."</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Aziz Mahmut , Hak tecellisiyle içi nur kesilmiş, mürşidinin yüzüne baktıkça gerçekten Hakkı görüyor ve "Ne doğru söylüyor" diyordu.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Bir kış sabahıydı, gözlerini açtı ki mürşidin abdest alma vakti gelmiş , ama o abdest suyunu ısıtmaya geç kalmıştı. Bu gafletini affedemedi, ateş yakmaya vakit yoktu, bakır ibriği kalbinin üstüne koydu cübbesiyle sardı, içten zikre başladı "Allah! Allah!" diye inliyor, suyu ateşiyle ısıtmaya çalışıyordu.</b></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>Üftade abdest alırken başını kaldırıp eline su döken ünlü Kadı'ya baktı. " Aziz'im!" dedi, "Bu su odun ateşiyle ısınmış suya benzemiyor, aşkının ateşiyle kaynamış bu su... Bizide yaktı.</b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b><br /></b></span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="Apple-style-span" style="color:#660000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>sevgilerimle .....hayırlı hafta sonları..</b></span></span></p></span></div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-2770713268019643252010-02-05T10:26:00.006+02:002010-02-05T10:35:27.328+02:00CUMA SOHBETLERİ 51- ŞEYTAN VAR MIDIR?...<span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(102, 102, 102); font-family:'Trebuchet MS';font-size:13px;"><strong><br /></strong>B<span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">ir üniversite </span><a title="Posts tagged with profesör" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">profesör</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">ü öğrencilerine su soruyu sorar;<br />- </span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Var olan her şeyi Tanrı mı yarattı</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">?<br /><br />Bir öğrenci ayağa kalkar ve cevaplar.<br />- </span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Evet, her şeyi Tanrı yarattı</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">!<br /><br /></span><a title="Posts tagged with profesör" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Profesör</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> sorusunu yineler ve öğrenci yine '</span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Evet efendim</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">' diye cevaplar.<br /><br /></span><a title="Posts tagged with profesör" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Profesör</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> devam eder.<br />- <b>E</b></span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">ğer her şeyi yaratan Tanrı ise ve şeytan var olduğuna göre şeytanı da Tanrı yaratmış olur. Çalışmalarımızda uyguladığımız kesinleştirme prensibine göre de Tanrı şeytandır</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">.<br /><br />Öğrenci böyle bir önerme karşısında şaşırır ve yerine oturur. </span><a title="Posts tagged with profesör" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Profesör</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> öğrencilerine bir kez daha Tanrı'nın içindeki kaderin bir efsane olduğunu kanıtlamaktan ötürü oldukça mutludur.<br /><br />Bu arada başka bir öğrenci ayağa kalkar ve '</span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Bir soru sorabilir miyim </span><a title="Posts tagged with profesör" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">profesör</span></a></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">' der. </span><a title="Posts tagged with profesör" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Profesör</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> sorabileceğini söyler.<br /><br />Öğrenci '</span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Soğuk var mıdır</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">' diye sorar.<br /><br /></span><a title="Posts tagged with profesör" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Profesör</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">; '</span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Nasıl bir soru bu böyle, tabii ki vardır</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">' di ye cevaplar. '</span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Sen hiç soğuktan üşümedin mi</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">?'<br /><br />Öğrenci '</span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Aslında, </span><a title="Posts tagged with fizik" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">fizik</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> yasalarına göre soğuk yoktur; yaşamda/ gerçekte biz soğuğu sıcaklığın yokluğu olarak düşünürüz. Herkes veya nesneler o enerji oradaysa veya bir şekilde enerji iletiyorsa onu deneyimler. Örneğin, Absolute 0 (273 derece C) sıcaklığın kesin yokluğudur. Soğuk yoktur, o yalnızca sıcaklığın yokluğunda duyumsadıkları mızı tarif etmek için yarattığımız bir kelimedir</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">' der ve devam eder.<br /><br />- </span><strong><a title="Posts tagged with profesör" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Profesör</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">, </span><a title="Posts tagged with karanlık" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">karanlık</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> var mıdır</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">?<br /><br />- </span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Tabii ki vardır</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">.<br /><br />- </span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Korkarım gene yanılıyorsunuz efendim. Çünkü </span><a title="Posts tagged with karanlık" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">karanlık</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> da yoktur. Yasamda/ gerçekte </span><a title="Posts tagged with karanlık" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">karanlık</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> ışığın yokluğudur. Biz ışık üzerinde çalışabiliriz ama karanlığı çalışamayız. Gerçekte, biz Newton'un prizmasını kullanarak beyaz ışığı kırar ve renklerin çeşitli dalga uzunlukları üzerinde çalışabiliriz. Ama karanlığı ölçemeyiz. Bir basit ışık </span><a title="Posts tagged with karanlık" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">karanlık</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> bir mekânı aydınlatarak karanlığı kırmış olur yani karanlığı geçersiz kılar. Siz belli bir mekânın/</span><a title="Posts tagged with uzay" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">uzay</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">ın ne kadar </span><a title="Posts tagged with karanlık" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">karanlık</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> old uğundan nasıl emin olursunuz? Işığın miktarını ölçerek! Bu doğrudur değil mi? </span><a title="Posts tagged with karanlık" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Karanlık</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> insanlık tarafından, ışığın olmadığı yer/ mekân için kullanılan bir kelimedir. O zaman size son bir soru daha sormak isterim, efendim. Şeytan var mıdır</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">?<br /><br />Bu kez </span><a title="Posts tagged with profesör" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">profesör</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> pek emin olamamakla birlikte cevaplar..<br />- T</span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">abii vardır. Açıkladığım gibi, biz onu her gün, her yerde görürüz. O, dünyadaki işlenmiş tüm suçlarda, şiddette yer alır. Bunların tümü şeytanın kendisinden başka bir şey de değildir</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">.<br /><br />Öğrenci itiraz eder.<br />- </span><strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Şeytan yoktur efendim. Yani o kendi başına yoktur. Şeytan basit olarak Tanrı'nın yokluğudur. O aynen </span><a title="Posts tagged with karanlık" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">karanlık</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> ve soğukta olduğu gibi insanın Tanrı'nın yokluğunu tarif etmek üzere yarattığı bir kelimeden ibarettir. Tanrı şeytanı yaratmadı. Şeytan/ kötülük insanın </span><a title="Posts tagged with tanrı" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">tanrı</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">sal sevgiyi yüreğinde hissetmediği zaman yaptıklarının bir sonucudur. O, aynen sıcaklığın olmadığı yere gelen soğuk, ya da ışığın olmadığı yere gelen </span><a title="Posts tagged with karanlık" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">karanlık</span></a><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> gibidir</span></strong><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">.<br /><br /></span><a title="Posts tagged with profesör" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Profesör</span></b></a><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"> kürsüdeki yerine çöker. ....</span></b></span><div><span class="Apple-style-span" style=" color: rgb(102, 102, 102); font-family:'Trebuchet MS';font-size:13px;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"></span></b><a title="Posts tagged with gen" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">Gen</span></b></a><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">ç öğrencinin adı </span></b><a title="Posts tagged with Albert Einstein" onclick="onClickUnsafeLink(event);" target="_blank" rel="nofollow"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">A</span>lbert Einstein</b></a><b>'dir.</b></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Trebuchet MS';color:#666666;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:-webkit-xxx-large;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-family:'times new roman';"><span class="Apple-style-span" style="font-size:small;">SEVGİLERİMLE</span></span><span class="Apple-style-span" style="font-family:'times new roman';"><span class="Apple-style-span" style="font-size:small;">.</span></span>..<br /></b></span></span><span class="Apple-style-span" style=" ;font-family:'Times New Roman';font-size:medium;"><table width="1000" border="0" align="center" cellpadding="0" cellspacing="0"><tbody></tbody></table></span></div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-72718967534360047042010-01-29T09:47:00.001+02:002010-01-29T09:47:59.627+02:00cuma sohbetleri 50 anne -baba<span class="Apple-style-span" style="font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Verdana, Arial; font-size: 13px; "><table width="100%" border="0" cellspacing="1" cellpadding="0" bgcolor="#C0D0A1"><tbody><tr><td style="font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Verdana, Arial; font-size: 13px; "><table width="100%" border="0" cellspacing="1" cellpadding="8" bgcolor="#ECE9D8"><tbody><tr><td style="font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Verdana, Arial; font-size: 13px; "><p style="font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Verdana, Arial; font-size: 13px; "><br /></p><blockquote><p align="justify" style="font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Verdana, Arial; font-size: 13px; ">Abdullah b. Mes’ud diyor ki: “Peygamber (s.a.s.) Efendimize:<br /><br />-Allah’ın katında en sevgili amel hangisidir? diye sordum, Peygamber (s.a.s.):<br />-Vaktinde eda olunan namazlar, buyurdu.<br />-Namazdan sonra hangisi daha sevgilidir? dedim.<br />-Ana-babaya iyilik etmektir, buyurdu.<br />-Sonra hangisidir? dedim.<br />-Allah yolunda cihaddır, buyurdular. (Riyâzu’s-Sâlihîn, I, 347).<br /><br />Çocuklar anne-babaları hakkında kötü konuşmamalı, onlara sövmemelidir, vasiyetlerini yerine getirmeli, dostlarına ikramda bulunmalıdırlar: “Ey Rabbimiz kıyamet günü, beni, anne-babamı ve bütün müminleri mağfiret eyle. ” (İbrahim, 14/41) diye dua etmelidir.<br /><br />Baliğ olan çocuklar ana-babalarının odalarına her zaman izin alarak girmelidirler. Baliğ olmayan küçükler de şu üç vakitte ana-babalarının veya başkalarının odalarına izin ile girmelidirler:<br />Sabah namazından önce, yani yataktan kalkıp giyinileceği zaman; öğle uykusu sırasında yatsı namazından sonra yatılacağı zaman.<br />Çünkü bu vakitler karı-koca arasında mahrem vakitlerdir. Allah’u Teâlâ, bütün müminlere bunu çocuklarına öğretmelerini emretmiştir (en-Nûr, 24/58).<br /><br />Hz. Peygamber, “kime iyilik edeyim” diye soran bir sahâbiye şu karşılığı vermiştir: “Ananıza (bunu üç defa tekrarlamıştır) sonra babanıza, sonra en yakın olanlara” (Buhârî, Edeb, 2; Müslim, Birr, 1,2; Ebû Dâvud, Edeb, 120). Yine Peygamber Efendimiz “Anne Cennet kapılarının ortasındadır” (İbn Hanbel, V, 198); “Cennet annelerin ayakları altındadır” (Nesâî, Cihad, 6) buyurmuştur.<br /><br />Çocuklar ana-babalarına karşı daima saygılı olmalı, onlara karşı tatlı dilli, güler yüzlü davranmalıdırlar. Ana-babanın bütün söylediklerini Allah’a itaatsizlik söz konusu olmadıkça, dinlemek ve kabul etmek gerekir. Her işte onların rızasını almaya çalışmalıdır. Onların hizmetlerini kendi hizmetinden önce görmelidir. Öldüklerinde de onları rahmetle anmak, onlar için hayır dua etmek, hayır yapmak, vasiyetlerini yerine getirmek gerekir.<br />Allah’a şirkten sonra en büyük günah ana-babaya itaatsizliktir. Ana baba İslâmî emirleri yerine getirmede ve yasaklardan kaçınmada titizlik göstermiyorlarsa ve hatta kâfir iseler bu onların ana-baba olmalarından doğan haklarını ortadan kaldırmaz. Dolayısıyla onlara Allah’a isyan teşkil etmeyen hususlarda itaat etmek ve her zaman iyi davranmak gerekir. </p><p align="justify" style="font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Verdana, Arial; font-size: 13px; "><br /></p><p align="justify" style="font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Verdana, Arial; font-size: 13px; ">sevgilerimle ........</p><p align="justify" style="font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Verdana, Arial; font-size: 13px; "><br /><br /><br /></p></blockquote><p style="font-family: 'Trebuchet MS', Tahoma, Verdana, Arial; font-size: 13px; "><b><br /></b></p></td></tr></tbody></table></td></tr></tbody></table><br /></span>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-5462901924697787802010-01-22T10:20:00.001+02:002010-01-22T10:25:31.710+02:00CUMA SOHBETLERİ 49 KARTAL VE TAVUK<span class="Apple-style-span" style=" ;font-family:'Times New Roman';font-size:medium;"><table width="100%" border="0" cellpadding="0" cellspacing="5" background="http://www.okyanusum.com/imgs/sabit_gorseller/bg3.gif"><tbody><tr><td valign="top"><table width="100%" border="0" cellspacing="0" cellpadding="0"><tbody><tr><td><span class="bosluk" style=" ;font-size:9px;"> </span></td></tr><tr><td><table width="100%" border="0" cellspacing="0" cellpadding="0"><tbody><tr><td valign="top" class="yazi_buyuk" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;"><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><br /><span class="yazi1" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:12px;"><span class="yazi_buyuk2" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;">Bir zamanlar, büyük bir dağda kartallar yuva yaparlarmış.</span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="yazi1" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:12px;"><span class="yazi_buyuk2" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;">Bir kartal da 4 tane yumurtası ile bu dağda yaşıyormuş. Bir gün bir deprem olmuş. Ve yumurtalardan<br />bir tanesi dağdan yuvarlana yuvarlana vadide yer alan bir çiftliğe kadar düşmüş.</span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="yazi1" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:12px;"><span class="yazi_buyuk2" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;">Bu çiftlik bir tavuk çiftliğiymiş.</span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="yazi1" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:12px;"><span class="yazi_buyuk2" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;">Çiftlikteki tavuklar, bu değişik ve normalden büyük yumurtayı sahiplenmeye karar vermişler. Yaşlı bir tavuk bu yumurtayı ve içinden çıkacak yavruyu, koruması altına almış.</span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="yazi1" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:12px;"><span class="yazi_buyuk2" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;">Bir gün, küçük kartal doğmuş. Çevresinde tavukları görmüş ve kendini bir tavuk zannetmiş. Bütün tavuklar da ona bir tavuk gibi davranmışlar. Ailesini de çok seviyormuş. İçinden, bazen, “<strong>ben kimim</strong>?” sorusu geçiyormuş.</span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="yazi1" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:12px;"><span class="yazi_buyuk2" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;">Ama o bir tavukmuş. Bunu böyle bilmeliymiş.</span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="yazi1" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:12px;"><span class="yazi_buyuk2" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;">Birgün çiftlikte oyun oynarlarken, yukarı baktığında bir grup kartalın özgürce uçtuklarını görmüş. "<strong>Aman Allah’ım, ne kadar güzel uçuyorlar. Ben de onlar gibi uçmayı çok isterdim</strong>" demiş. Tavuklar, bu düşünceye hep birlikte gülmüşler.</span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="yazi1" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:12px;"><span class="yazi_buyuk2" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;">"<strong>Sen bir tavuksun ve tavuklar uçamazlar</strong>" demişler.</span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="yazi1" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:12px;"><span class="yazi_buyuk2" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;">Küçük kartal, artık daha sık gökyüzüne bakıyor ve uçan kartallar gibi uçmak, özgür olmak istiyormuş. Ne zaman bu düşüncesinden arkadaşlarına, ailesine bahsetse, hep şu cevabı alıyormuş. "<strong>Sen bir tavuksun. Bırak bu hayalleri</strong>."</span></span></p><p style="padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><span class="yazi1" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:12px;"><span class="yazi_buyuk2" style=" color: rgb(0, 0, 0); font-family:Arial;font-size:14px;">Zamanla, küçük kartal da bu düşünceyi kabul etmiş. Hayal kurmaktan vazgeçmiş ve hayatını bir tavuk olarak yaşamaya karar vermiş. Ve hayatının sonu geldiğinde de bir tavuk! olarak ölmüş.</span></span></p><p class="yazi_buyuk2" style="font-family: Arial; font-size: 14px; color: rgb(0, 0, 0); padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; ">Kıssadan hisse: Ne olduğunu düşünürsen, o olursun. Eğer, hayatınızın herhangi bir zamanında, kartal olma hayalini kurarsanız, hayallerinizi takip edin. Tavukların sözlerini değil.</p><p class="yazi_buyuk2" style="font-family: Arial; font-size: 14px; color: rgb(0, 0, 0); padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; "><br /></p><p class="yazi_buyuk2" style="font-family: Arial; font-size: 14px; color: rgb(0, 0, 0); padding-top: 0px; padding-right: 0px; padding-bottom: 0px; padding-left: 0px; margin-top: 0px; margin-right: 0px; margin-bottom: 15px; margin-left: 0px; ">SELAMLAR VE SEVGİLER....</p></td></tr></tbody></table></td></tr></tbody></table><table width="100%" border="0" cellspacing="0" cellpadding="0"><tbody><tr><td height="19" class="bosluk" style="font-size: 9px; "><div align="center" class="style1" style="font-family: Arial; font-size: 12px; color: rgb(53, 112, 115); "><br /></div><div style="text-align: -webkit-center;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:Arial;font-size:100%;color:#357073;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:12px;"><br /></span></span></div></td></tr></tbody></table></td></tr></tbody></table></span>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-61245533507608885872010-01-15T10:35:00.001+02:002010-01-15T13:13:09.478+02:00cuma sohbetleri 48 rızık endişesi<div style="text-align: auto;"><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Times New Roman';"><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Trebuchet MS';font-size:6;color:#0E89B5;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: 20px;"><br /></span></span></span></div><span class="Apple-style-span" style=" ;font-family:'Times New Roman';font-size:medium;"><span class="style1" style=" color: rgb(13, 62, 71); font-family:'Trebuchet MS';font-size:13px;"><br /></span><div class="style38" id="post_message_116821" style="font-size: 13px; color: rgb(102, 102, 102); font-family: 'Trebuchet MS'; "><p class="style38" style="font-size: 13px; color: rgb(102, 102, 102); font-family: 'Trebuchet MS'; ">Büyük velilerden Şakik Belhi (VIII. yy) bir kıtlık senesinde, herkesin kara kara düşündüğü bir ortamda, zengin bir adamın kölesinin kıtlığı önemsemeyerek eğlendiğine şahit oldu. Yanına yaklaştı ve sordu:<br /><br />- Herkes kıtlıkla, açlıkla karşı karşıya olmaktan inler dururken sen neye güvenerek böyle eğlenebiliyorsun? Köle cevap verdi:<br /><br />- Herkesten bana ne? Benim için bir tehlike söz konusu değil. Benim efendimin 7-8 tane köyü var, her ihtiyacımız o köylerden sağlanıyor.<br /><br />Bu açıklama Şakik'i adeta bir şamar gibi sarstı. Çünkü kendisi de kıtlıktan dolayı endişe içindeydi. Ama köle onu uyandırdı ve kendi kendine şöyle dedi:<br /><br />- Hey Şakik kendine gel! Şu köle nihayet bir insan olan efendisine bunca güveniyor, kendini emniyet içinde hissediyor. Sen ki bütün canlıların rızkını garanti eden Allah'a inanıyor, tevekkül ediyorsun, Bu nice tevekküldür ki rızık endişesi içindesin…</p><p class="style38" style="font-size: 13px; color: rgb(102, 102, 102); font-family: 'Trebuchet MS'; ">.......................</p><p class="style38" style="font-size: 13px; color: rgb(102, 102, 102); font-family: 'Trebuchet MS'; ">hayırlı cumalar .....</p></div><span class="style38" style=" color: rgb(102, 102, 102); font-family:'Trebuchet MS';font-size:13px;"></span><p class="style38" style="font-size: 13px; color: rgb(102, 102, 102); font-family: 'Trebuchet MS'; "> </p></span>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-32665662728899973692010-01-08T09:13:00.007+02:002010-01-08T11:48:18.170+02:00CUMA SOHBETLERİ 47 MUTLULUK....<span class="Apple-style-span" style=" ;font-family:verdana, geneva, lucida, 'lucida grande', arial, helvetica, sans-serif;font-size:13px;"><span style="font-family:Comic Sans MS;"><span><b>.</b></span></span><span style="font-family:Comic Sans MS;"><span style="color:magenta;"><b><img src="http://s.azbuz.com/uploads/images/9/83/5000000000983030.gif?-288126602" border="0" alt="" onload="NcodeImageResizer.createOn(this);" /></b></span></span></span><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, geneva, lucida, 'lucida grande', arial, helvetica, sans-serif;"><span style="color:darkblue;"><span style="font-family:Georgia;"><i><span style="color:#ffccff;"><span style="font-family:Comic Sans MS;"><span><span class="Apple-style-span" style="font-style: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;"><b><i><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;"> </span><span class="Apple-style-span" style="font-style: normal;"><span class="Apple-style-span" style="font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;">B</span></span></span></i></b><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;">ir gü</span></span><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;">n melekler mutluluğu saklamaya karar vermişler...<br />Saklayalım, zor bulsunlar...<br />Zor buldukları için belki kıymetini bilirler diyerek başlamışlar tartışmaya...<br />Sorun büyükmüş...<br />Mutluluğu saklamak kolay değilmiş çünkü...<br />Kimisi:<br />'' Everest'in tepesine saklayalım'' demiş, kimisi:<br />'' Atlas Okyanusu'nun dibine'' demiş.<br />Tac Mahal'in kubbesi, Mekke sokakları, İtalyan sofrası...<br />Bir hastanenin yenidoğan odası, dondurma külahı, şarap şişesi..<br />Sigara paketi, lale bahçesi...<br />Pek çok yer düşünmüşler ama hiçbiri yeterince zor gelmemiş...<br />Derken meleklerden biri:<br />'' İÇLERİNE SAKLAYALIM '' demiş... </span></span></span></span></span></span></i></span></span></span><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana, geneva, lucida, 'lucida grande', arial, helvetica, sans-serif;"><span style="color:darkblue;"><span style="font-family:Georgia;"><i><span style="color:#ffccff;"><span style="font-family:Comic Sans MS;"><span><span class="Apple-style-span" style="font-style: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;">''</span></span></span></span></span><span class="Apple-style-span" style="font-style: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;"> </span></span></span><span style="font-family:Comic Sans MS;"><span><span class="Apple-style-span" style="font-style: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;">Kimsenin aklına gelmez içine bakmak!!!''<br />İşte o gün bugündür mutluluk insanın kendi içinde saklıymış...<br /></span></span></span></span></span><span style="color:magenta;"><span style="font-family:Comic Sans MS;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="font-style: normal;"><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;">Hiçbir mutluluk kolay gelmiyor.Kolay kolay gülmüyor insanın yüzü...<br />Emekte ve insanın içinde saklı mutluluk...<br />Ne başkasının ekmeğinde,</span></span><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;"> ne baş</span></span><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;">kasının evinde, ne de başka bir şeyde...<br />Bu yüzden gözünüz hep içeride olsun... </span></span></span></span><span class="Apple-style-span" style="font-weight: normal;"><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;"><span class="Apple-style-span" style="color:#000000;"><br /></span></span></span></b></span></span></span></i></span></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Comic Sans MS';"><span class="Apple-style-span" style="font-size:large;">siz dışarısını bırakın hep içinize bakın...</span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Comic Sans MS';"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;"><br /></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:'Comic Sans MS';"><span class="Apple-style-span" style="font-size:medium;">sevgilerimle mutluluklar....</span></span></div></div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-4330926521574837550.post-91961616249605314302010-01-06T12:30:00.003+02:002010-01-06T12:34:12.963+02:00TANRI 12 ÇOCUĞUNU ÇAĞIRDI VE.....<span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b><span class="Apple-style-span" style="font-size: small;">Her burca Tanrı kendi öz çocuğu gözüyle bakt<span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;">ı… İsimlerini de bizzat kendisi koymuş: KOÇ, BOĞA, İKİZLER, YENGEÇ, ASLAN, BAŞAK, TERAZİ, AKREP, YAY, OĞLAK, KOVA, BALIK…<br /> Tanrı bir sabah yaşam tohumlarını onlara ekmek için bu 12 çocuğunu gür sesiyle huzuruna çağırmış. Çocuklar, kendilerine sunulan yaşam tohumlarını ebedi birer armağan olarak alacaklardı… Teker teker öne çıktılar… Ve Tanrı başladı onlara armağanlarını sunmaya: <br /> "KOÇ!.. Sana ilk tohumu ekme onurunu veriyorum. Ektiğin her bir tohuma karşılık elinde bir milyon tohum bulacaksın. Fakat onların büyümelerini görecek vaktin olmayacak. İnsanların aklına BEN'i yerleştirecek ilk kişi sen olacaksın. Fakat bu düşünceyi geliştirmek ya da hakkında soru sormak senin görevin olmayacak. Yaşamının nedeni eylemdir ve bu eylem insanlara benim yaratıcılığımı haber verecektir. İyi çalışabilmen için sana ‘kendini beğenme’ özelliğini veriyorum." ve Koç sessizce yerine çekildi… <br /> "BOĞA!.. Sana tohumu madde haline getirme gücünü veriyorum. Başlanmış olan bütün işleri senin bitirmen gerektiği için görevin çok sabır istemektedir. Aksi halde tohumlar rüzgarda savrulup kaybolacaktır. Yapmanı istediğim bu görev için soru sormayacak, işin ortasında düşünceni değiştirmeyecek ve başkalarından destek beklemeyeceksin. Bunun için sana ‘güçlülüğü’ veriyorum. Onu akıllıca kullan." ve Boğa yerine çekildi…<br /> "İKİZLER!.. Sana insanların çevrelerinde gördükleri şeyi anlamalarını sağlayabilmen için cevapsız sorular veriyorum. İnsanların neden konuşup, neden dinlediklerini hiç bir zaman bilmeyeceksin. Fakat cevap bulmak için yapacağın araştırmalarda sana armağan olan ‘bilgi’yi bulacaksın." ve İkizler yerine çekildi... <br /> "YENGEÇ!.. Sana insanlara duyguyu öğretme görevini veriyorum. Bütün duyguları yaşayarak öğrenmeleri ve olgunluğa ulaşmaları için onları hem ağlatıp hem güldüreceksin. Sana olgunluğu hızla arttıracak olan ‘aile’ armağanını veriyorum." ve Yengeç yerine çekildi… <br /> "ASLAN!.. Sana yaratıcılığımın tüm görkemini dünyaya gösterme görevini veriyorum. Ancak azametinde dikkatli olmalı ve bu yaratıcılığın senin değil, benim olduğunu daima hatırlamalısın. Eğer bunu unutursan insanlar seni küçük göreceklerdir. Bu görevi iyi bir şekilde yerine getirirsen büyük haz duyacaksın. Bunun için sana armağanım ‘onur’dur." ve Aslan yerine çekildi… <br /> "BAŞAK!.. Senin de insanların benim yarattıklarımla neler yaptıklarını sınamanı istiyorum. Onların ne yaptıklarını dikkatlice inceleyip kusurlarını hatırlatacaksın ve böylece benim yarattıklarımı iyice öğrenmelerini sağlayacaksın. Sana bunu yapabilmen için ‘saf düşünce’yi armağan ediyorum." ve Başak yerine çekildi... <br /> "TERAZİ!.. Sana insanların birbirlerine karşı olan görevlerini hatırlayabilmeleri için ‘hizmet’ erdemini veriyorum. Böylece insanlar işbirliğini öğrenecek ve kendi davranışlarının diğer yönlerini de yansıtma yeteneğini edineceklerdir. Ve uyumsuzluk olan her yere seni yerleştireceğim. Bu gayretlerinin başarısı için sana armağanım ‘sevgi’dir." ve Terazi yerine çekildi…<br /> "AKREP!.. Sana çok güç bir görev veriyorum. İnsanlara düşündüklerini anlama yeteneği verdiğim halde, anladıklarını söylemene izin vermeyeceğim. Bir çok kez gördüklerinle acı çekecek ve bu acı ile benden uzaklaşacaksın. Bu acının benden değil, benim yanlış anlaşılmış olmamdan kaynaklandığını unutacaksın. Birçok insanı hayvan gibi görecek ve onların hayvansal içgüdüleriyle öylesine uğraşacaksın ki, yolunu şaşıracaksın. Fakat sonunda gene bana döneceksin. Sana en üstün armağanım olan ‘amaç’ı veriyorum.” ve Akrep yerine çekildi…<br /> “YAY!.. Senden beni yanlış anlayıp çaresizliğe düştüklerinde insanları güldürmeni istiyorum. Güldürme, insanlara umut verecek ve bu umutla insanların gözlerini bana çevirmelerini sağlayacaksın. Birçok kişinin yaşamına yalnız bir an için girecek ve girdiğin her yaşantıdaki huzursuzluğu tanıyacaksın. Sana karanlıktaki her köşeye erişip aydınlatabilmen için ‘sonsuz bereket’ veriyorum.” ve Yay yerine çekildi...<br /> “OĞLAK!.. Senden insanlara çalışmayı öğretmen için alın terini istiyorum. Tüm insanların yükünü omuzlarında taşıyacağın için, bu aldığın görev hiç de kolay değildir. Ama boyunduruğuna girdiğin bu yük için senin ellerine insanlığın sorumluluğunu veriyorum.” ve Oğlak yerine çekildi… <br /> “KOVA!.. Sana insanların tüm olanakları görebilmeleri için ‘gelecek’ kavramını veriyorum. Benim sevgimi kişiselleştirmek için yalnızlık acısını çok duyacaksın. İnsanların gözlerini yeni olanaklara çevirebilmeleri adına sana ‘özgürlüğü’ armağan ediyorum.” ve Kova yerine çekildi…<br /> “BALIK!.. Sana hepsinden daha güç bir görev veriyorum. Senden insanların üzüntülerini toplayıp bana geri getirmeni istiyorum. Senin gözyaşların sonunda benim gözyaşlarım olacak. Senin topladığın üzüntüler, insanların beni yanlış anlamalarından doğmuş üzüntülerdir… Fakat senin onlara vereceğin şefkatle onlar yeniden beni anlamaya üçalışacaklardır. Bu güç görev için sana en anlamlı armağanımı veriyorum. Sen on iki çocuğum arasında beni tek anlayan ve yorumlayan olacaksın. Fakat bu anlayış yalnız senin içindir. Sen onu insanlara anlatmak istediğinde onlar seni dinleme</span></span></b><b>yeceklerdir.” ve Balık da yerine çekildi…</b></span></span><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b><br /></b></span></span></div><div><span class="Apple-style-span" style="font-family:verdana;"><span class="Apple-style-span" style="font-size: medium;"><b>her burcun görevleri ......</b></span></span></div>VİRGO http://www.blogger.com/profile/17170273148536467240noreply@blogger.com6