Kayıtlar

CUMA SOHBETLERİ 21- BİR BUÇUK DERVİŞ

Resim
Şeyh Hacı Bayram Veli`ye derviş olanlardan vergi alınmıyor... O devirdeki kural bu!.. Zamanın padişahının Ona olan saygısından koyduğu bir kural.. Önüne gelen de bu nedenle Şeyh Hacı Bayram`dan el alıp, derviş oluyor!.. Gün geliyor, Ankara civarında kırk bin kişi Hacı Bayram Veli `ye derviş oluyor, ki artık o civarlardan vergi alınması diye bir olay söz konusu değil.. Şikâyetler ulaşınca Padişaha, o da haber yollatıyor: -Efendim, şeyhim, durum böyle böyle!. Hakikaten bunlar dervişleriniz ise hüküm, câridir, vergi alınmayacak!. Ancak bunlar gerçekten sizin müridleriniz mi?... "Ben size bildirirm, neticeyi " diyor Şeyh Hacı Bayram ve ilan ediyor: -Benim bütün dervişlerim falanca gün Ankara ovasında toplansın!.. Büyük bir çadır kuruluyor, kazanlar kaynıyor, yemekler pişiriliyor...ilâhiler, dualar, zikirler... En sonunda, Hacı Bayram Veli çıkıyor ortaya.. Diyor ki : -Kim gerçekten bana teslim olmuşsa, dervişimse gelsin, ben onu kesip, kurban edeceğim Allah`a; ve Allah`a ulaşacak!

ANNELER GÜNÜ ...KUTLU OLSUN ... SEVGİLER KUCAK DOLUSU

GERÇEK GÜZELLİK “Bebeğimi görebilir miyim?" dedi yeni anne. Kucağına yumuşak bir bohça verildi. Mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu. Anne ile bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı. Bebeğin kulakları yoktu. Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı. Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu. Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı, ağlayarak ; - "Büyük bir çocuk bana ucube dedi." Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir öğrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi, eğer insanların arasına karışmış olsaydı. Annesi, her zaman ona "genç insanların arasına karışmalısın" diyordu, ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyord

CUMA SOHBETLRİ 20 MAYMUN TUZAĞI

Resim
Asya kıtasında maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır.Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca bağlanır. Hindistancevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. Maymun, tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır. Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz. Avcılar geldiğinde, maymun çılgına döner ama kaçamaz. Aslında bu maymunu, tutsak eden hiçbir şey yoktur. Onu sadece onun kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür. Bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimi

Kâbe'ye imam yetiştiren Medineli Sıddık hoca Eyüpsultan'a defnedildi

cumartesi ikindi ezanı farklı birşekilde okunuyordu !!!! ilk önce şaşırdım o sırada yanımda işverenimde vardı dedi ki kabe ezanı gibi okuyorlar ezanı ve telefonundan kabe de kayıt ettiği ezan sesi ni açtı aaa aynı ses dedim ... ve gerçekten de şimdi öğrendim kabenin müezzini okumuş ikindi ezanını ... çok sevindim uzaklardan gelen ses şimdi çok yakından gelmekteydi . tarif edemediğim bir duygu kapladı benliğimi ... Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'ye imam yetiştiren Medine'deki Bilal-i Habeşi Camii'nin imamı Muhammed Sıddık el Meymeni (73) İstanbul'da vefat etmiş Türk asıllı annesinin mezarını ziyaret etmek için bir haftalığına İstanbul'a gelen el Meymeni, vasiyeti üzerine annesinin yanına, Eyüpsultan Mezarlığı'na defnedilmiş Şu anda Kâbe imamı olarak tanınan Şeyh Mahir ile Şeyh Abdullah da onun yetiştirdiği talebeler arasında...

CUMA SOHBETLERİ 19 Örümcek Ağı

Resim
Dünya hayatında hep kötülük işleyen bir adamı ölünce cehennem kapısında bir melek karşıladı. Melek adama şöyle seslendi: "Hayatta iken tek bir gün bile birisine iyilik yaptıysan buraya girmeyeceksin. " Günahkar adam uzun süre düşündükten sonra, bir keresinde ormanda gördüğü örümceği hatırladı. Balta girmemiş ormanda yürürken önüne bir örümcek ağı çıkmıştı. Adam ağı bozmamak ve örümceği ezmemek için o gün yolunu değiştirmişti. Heyecan içinde o günü meleğe anlattı. Melek adama gülümsedi ve ardından elini şaklattı. Gökten bir örümcek ağı inmişti. Adam bu ağa tutunarak cennete girebilecekti. Adam neşe içinde ağa tırmanırken cehennemden bazıları da bu ağa tutunarak cennete gitmeye çalıştılar. Ama adam ağın o kadar çok insanı taşımayacağından korkarak onları itmeye başladı. Tam o sırada ağ gerçekten koptu ve diğerleri ile birlikte adam da cehenneme düştü. "Yazık" dedi melek. "Bencilliğin, hayatında işlediğin tek iyiliği de kötülüğe dönüştürdü. O insanlara şefkat göst

CUMA SOHBETLERİ 18 ASLAN DÖĞMESİ

Resim
MEVLANA DAN... Adamın biri görmüş sırtına dövme yaptırmışları, heveslenmiş, aslan dövmesi yaptırmağa gitmiş... - Bana da, demiş, aslan dövmesi yap!.. - Peki, demiş dövmeci; benim mesleğim dövme yapmaktır.. Gel, otur dövmeyi yapayım.. Dövmeci başlamış iğneyi batırmağa.. - Ayy! Ayy! diye başlamış bağırmağa adam... - Ne yapıyorsun arkadaş; canım çok yanıyor!.. - Aslanın yelesini yapıyorum" demiş. - Aman, demiş, yelesini yapma, başka yerini yap!.. Dövmeci başlamış bu sefer sırtının başka yerlerine iğneleri batırmağa.. Adam gene bağırmağa başlamış: - Aman, dur! Yapma, çok acıyor, neresini yapıyorsun? - Aslanın pençesini yapıyorum... - Aman pençesini de bırak, başka yerini yap!. Dövmeci gene başlamış iğneleri batırmaya.. Bu defa gene bağırmış adam: - Yine neresini yapıyorsun aslanın?.. demiş. - Kuyruğunu!.. "Ben vazgeçtim kardeşim, katlanamam bu aslanın acısına!.." demiş "Aslandan da vazgeçtim, dövmesinde de... " Adam çekmiş gitmiş!. Şİmdi o hesap, "vahdet"

23 nisan dünyada ilk tek çocuk bayramı

Resim
Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. 23 Nisan 1920’de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk başkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram, bugün dünyadaki tek çocuk bayramı olarak dünya çocuklarının da katılımıyla coşkuyla kutlanacak. Pamukkale Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Veysi Akın’ın "23 Nisan Milli Hakimiyet ve Çocuk Bayramı’nın Tarihçesi" başlıklı çalışmasına göre, 1 Kasım 1922’de saltanat kaldırılınca TBMM, 1 Kasım’ı Milli Hakimiyet Bayramı kabul etti. Resmi olarak 1 Kasım gözükse de Meclis’in açılış tarihi olan 23 Nisan "Milli Hákimiyet Bayramı" olarak kutlanmaya başlandı. Çocuk bayramı ise Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin yani bugünkü ismiyle Çocuk Esirgeme Kurumu’nun 23 Nisan 1927’de bugünü "Çocuk Bayramı" ilan etmesi ile başlatıldı. Bu ilk ’Çocuk Bayramı’nı Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa himaye etti. Etkinlikler sırasında Mustafa Kemal Paşa, arabalarından bi