CUMA SOHBETLERİ 13 DOST
Dost !.
Genç adamın biri, Dermiş babasına her gün;
'Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi'
Baba, itiraz eder,
Olmaz öyle çok dost, hakikisi
Belki bir, belki iki, Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma.
Devam eder durur konuşma.
Aralarında başlar bir tartışma,
Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler,
Bir akşam bir koyun keserler,
Ve koyarlar çuvala. Baba der ki oğluna,
'Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna'.
Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala, Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuvala hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,
Almaz içeri arkadaşını,
Böylece tek tek dolaşır delikanlı,
Böylece tek tek dolaşır delikanlı,
Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır.
evlat geriye döner. Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; 'haklıymışsın baba' der.
evlat geriye döner. Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; 'haklıymışsın baba' der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.
Baba 'hayır Evlat' der, "benim bir dostum var bildiğim.
Baba 'hayır Evlat' der, "benim bir dostum var bildiğim.
Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona."
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar...
Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye. Bir çukur kazarlar birlikte,
Geçerler arka bahçeye. Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye dikerler sarımsak..
.Genç adam gelir babasına;
'Baba, işte dost buymuş' diye konuşunca,
Babası; 'daha erken, o belli olmaz daha
Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga,
Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona,
işte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...'
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,
Maksadı anlamaktır dostun hakikisini,
babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST; 'Git de söyle babana,
Der ki tokadı yiyen DOST; 'Git de söyle babana,
biz satmayız Sarımsak tarlasını böyle iki tokada'!
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli...
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni Sevmeli...
Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana Sarılmalı...
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı...
Dost dediğin; fanatik olmalı;
Dost dediğin; fanatik olmalı;
Bütün dünya seni üzdüğünde
Sana moral vermeli.
Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli,
Ve ağladığında, seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmalı; Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli... Geçmişi çıkarmalı... Yarını toplamalı...
Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı...
Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...
Mevlâna
Mevlâna
Yorumlar
ve;Aşık Veysel'den
"Dost dost diye diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır"
ve
"Dostlar beni hatırlasın
Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın
Can kafeste durmaz uçar
Dünya bir han, konan göçer
Ay dolanır yıllar geçer
Dostlar beni hatırlasın
Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca, yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın... ",
sevgiler,selamlar....
Dost gerektiğinde tatlı , gerektiğinde acı konuşan kimsedir. Sevgiler...